Büyüyen Çocuğunuz Ve Gelişen Cinselliği

Gelişim bir bütündür ve cinsel gelişim de bu bütünün önemli bir parçasıdır. Okul öncesi çağı, gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. Bu dönemde çocuğun bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimleri hız kazanmaktadır. Çocuk bu dönemde kendisini ve çevresini keşfetmeye çalışır. Kendi cinselliğini ve cinsiyetini fark etmesi de bu keşfin bir parçasıdır. Bu süreçte çocuk kendi bedenini tanımaya, kendi cinsiyet rolüne uygun davranışları model almaya ve cinsellikle ilgili sorular sormaya başlamaktadır. Çocukların cinselliği çağrıştıran soru ve davranışları aileleri zaman zaman endişelendirebilir ve aileler bunu yetişkin cinselliği ile karıştırabilirler. Ancak çocuğun bu keşfi yaşaması oldukça doğal ve sağlıklı bir süreçtir.

0-2 Yaş Dönemi:
Cinsel keşifler 2 yaş dönemi ile artış göstermektedir. Bezlenme ve tuvalet eğitimi sırasında çocuğun cinsel organına dokunulmasıyla, çocuk tarafından farklı ve hoşa giden duygular hissedilmeye başlar. Rastlantısal olarak oluşan bu hissin ardından çocuk bilinçli olarak oyun yoluyla da bu dokunmaları devam ettirebilir.

3-6 Yaş Dönemi:
Bu dönemde cinsel kimlik gelişimi başlar. Çocuk cinsiyet farklarını keşfeder ve sorular sormaya başlar. Bu sorular cinsel organlarıyla ve dünyaya nasıl geldikleriyle ilgili olabilir. Bu tarz sorulara çocuğun yaşına uygun, detaydan uzak ve doğru yanıtlar vermek oldukça önemlidir. Yanlış bilgiler vermek, çocuk için bir karmaşa yaratabilir ve başkalarından duyduğu gerçek dışı hikayelere inanmasına yol açabilir. Ayrıca çocuk kime soru sorduysa onun yanıt vermesi ve anne ile babanın tutarlı cevaplar vermeleri de önemlidir.

Dönem içerisinde çocuklarda cinsel organına dokunma gibi davranışlar da görülebilmektedir. Bu davranış sık tekrarlanmadığı sürece oldukça doğaldır ve dolayısıyla da doğal karşılanmalıdır. Çocuğa yüksek tepkiler vermeden ve onu yargılamadan dikkatini başka yöne çekmek, sağlıklı gelişimi desteklemek açısından iyi bir yöntemdir. Çocuğa bu konuda kızılması, onun cinsellikle ilgili davranışlarından suçluluk duymasına yol açabilir ve ileriki yaşlarda sağlıklı bir cinsel yaşamı olmasını engelleyebilir. Çocuklarda kendi cinsel organına dokunma davranışı doğal olmasına rağmen, bu davranışın sıklığı da oldukça önemlidir. Çünkü bu eylemin sık tekrarlanması; çocuğun stres düzeyinin yüksek olduğunu, sürekli engellendiğini veya tuvalet eğitiminin baskı yaratıcı bir şekilde yaşandığını düşündürebilir. Bu tür bir davranışın sık tekrarlandığını fark ettiğiniz zaman çocuğa karşı olan genel tutumlarınızı değerlendirmeniz ve gerekirse destek almanız çocuğunuzun gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlaması adına iyi bir adım olacaktır.

Bu dönemde erkek çocuklarında Oedipus Kompleksi ve kız çocuklarında ise Elektra Kompleksi görülebilmektedir. Özellikle 4-5 yaşlarında görülen bu karmaşalar gelişimin doğal bir basamağıdır. Her ikisi de; çocuğun karşı cinsten olan ebeveyne aşırı düşkün ve hayran olması, kendi cinsinden olan ebeveyni ise rakip olarak görerek kıskanması şeklinde tanımlanabilir. Sigmund Freud bu durumu ‘’çocuk kızsa onun ilk aşkı babası olacaktır‘’ şeklinde açıklamaktadır. Bu dönemde çocuk sağlıklı, uyumlu ve huzurlu bir ailede büyürse ileride bu karmaşa iyi bir baba-kız ve anne-oğul ilişkisinin temelinin atılmasını sağlayacaktır. Kendi cinsinden olan ebeveyni rakip görme ise yerini o ebeveyn ile özdeşim kurmaya bırakacaktır. Tüm bunları sağlamak için çocuk ile sağlıklı bir iletişim kurulması gerekmektedir.

Çocukların cinsiyetini keşfettiği 3-6 yaş arası dönemde sünnet ettirilmeleri önerilmemektedir. Ayrıca sünnet konusunda ailenin tutumu da, çocuğun gelişimi üzerinde büyük bir öneme sahiptir. Sünnet edilmeden önce çocuğa sünneti doğru açıklamak, onu sünnete doğru hazırlamak, sünnet sırasında motive etmek, sünneti bir şölen haline getirmemek ve abartılı anlamlar yüklememek çocukların bu süreci sağlıklı atlamalarına yardımcı olmaktadır.